ATEİST Hemşire ARKADAŞIMA MEKTUP

Sen bir hemşiresin; hastaların bakımında, tedavi sürecinde, ilaç uygulamalarında, yara pansumanında, beslenme ve hijyen düzenlemesinde sorumluluk alıyorsun. Tıbbın uygulayıcı ellerinden biri olarak, bir yarayı iyileştirmekte bile hassas bir bakım, steril aletler, düzenli kontrol gerektiğini biliyorsun. Peki insan bedeninin kendini iyileştirme mekanizmalarına dikkat ettin mi?

Deri kesildiğinde kanın pıhtılaşması, fibrin ağlarının oluşması, beyaz kan hücrelerinin mikrop temizliği, yeni doku oluşumu… Vücut adeta bir sağlık ekibi gibi kendi kendini onarıyor. Bu karmaşık süreci sanki bir “iç hemşire ordusu” yürütüyor. Rastgele kimyasal tepkimeler böylesi organize bir bakım sistemini nasıl geliştirdi?

Bağışıklık sistemi, bedenin mikrop kapmasını engellemek için devriye gezen askerler misali antikorlar üretiyor, makrofajlar yabancı maddeyi yutuyor, T hücreleri hedefe yönelik saldırı yapıyor. Bu hassas koordinasyon sırf tesadüfen mi oluştu? Sen basit bir pansuman için bile bilinçli hareket ediyorsun. Peki vücut bilinçsizken nasıl bu kadar akıllı stratejiler üretiyor?

Hastalarına bakarken sıvı dengesi, besin alımı, istirahat süresi gibi faktörlerin önemini biliyorsun. Vücut da dengelerini koruyacak içsel mekanizmalara sahip: Hormonlar kan şekeri dengesini sağlıyor, böbrekler su-tuz dengesini düzenliyor, solunum sistemi pH değerini ayarlıyor. Bu denli çok parametreyi denk getiren içsel “hemşirelik” sistemi nasıl bilinçsizce var olabilir?

Bir bebek bakımı düşün. Hemşire olarak özel ilgi, steril ortam, düzenli beslenme, sıcaklık kontrolü, aşılar, vitaminler… Bebek bunlar olmadan kolayca hastalanabilir. Oysa anne sütü, bebeğin tam ihtiyacı olan besinleri ve bağışıklık destek maddelerini içerir. Bu hassas ayarın kendiliğinden oluştuğuna inanmak, senin mesleki deneyiminle bağdaşır mı?

Hemşirelikte bilirsin ki küçük bir hata bile büyük sorun doğurur. Vücutta ise milyonlarca süreç kusursuz işliyor. Hücrelerin yaşlanıp yenilenmesi, atıkların atılması, doku tamiri, hepsi planlı görünüyor. Bu plan kimden geliyor? “Rastgele” cevabı, pratikte imkânsız bir mucizeye inanmaktan farksız değil mi?

Sen insan bakımında bilinç, dikkat, empati gösterirken, insanın kendi içindeki bakım ve onarım sistemlerini yok sayıp kör bir doğaya bağlamak, inandığın rasyonelliğe aykırı değil mi? Belki de bu kusursuz bakım sistemi, aşkın bir Kudret’in eseri. Bunu düşünmek, hemşirelikte tanık olduğun mucizeleri daha mantıklı kılmaz mı?